Sakarya Üniversitesi (SAÜ) ve Siyaset Ekonomi Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) işbirliğiyle gerçekleştirilen \’4+4+4: Eğitim Sisteminin Yeniden Yapılandırılması\’ isimli çalıştay sona erdi. SAÜ Senato Salonunda gerçekleştirilen çalıştaya, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik, Prof. Dr. Muzaffer Elmas ve çok sayıda davetli katıldı. Çalıştayın sonucunda çeşitli önerilerde bulunuldu.Ailelerin ve öğretmenlerin yeni eğitim düzenlemesi hakkında ciddi endişeleri bulunduğu kaydedildi, yeni sistem hakkında yeterli bilgilendirmenin yapılması gerektiği belirtildi.Anasınıfına 54-66 aylık çocukların başlamasının esas alınması, 60-66 aylık çocukların okula başlamasının bir sisteme bağlanması gerektiği ifade edildi. Veli, sınıf öğretmeni, rehber öğretmen ve müdürün karar alma süreçlerinde yer alması istendi.
Çalıştayda, şu önerilere yer verildi: \”Örneğin, ilkokul öğrencilerine din eğitimi imkanı sağlanması hususu tartışılmalıdır. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi, 1. sınıftan itibaren müfredatta yer alabilir. Ayrıca, farklı din ve mezheplere göre seçmeli dersler sunulmalıdır.Türkiyede konuşulan dillerin öğretimi talepleri de dikkate alınmalıdır.Öğretmen yetiştirme programları, yeni yasal düzenlemedeki yeterlilikleri sağlayacak şekilde gözden geçirilmelidir.Sınıf mevcutları azaltılmalı ve ihtiyaca binaen öğretmen ataması yapılmalıdır.Mevcut eğitim sisteminde ciddi eşitsizlikler bulunmaktadır.Eğitim sisteminin kalitesini arttırmaya yönelik çalışmalar sürdürülmelidir.Eğitim sistemindeki yeniden düzenlemenin başarılı olması için, öğretmenler sürece dahil edilmelidir. Özellikle, bu çerçevede okulda olumlu bir atmosfer oluşturulması, öğrenen okul mantığının yerleştirilmesi, idari kadronun liderlik özellikleriyle donatılması, öğretmenlerin haklarının düşünülmesi gereklidir.\” Okula devamsızlık ve terkin özellikle ortaöğretimde ciddi bir sorun olduğu kaydedildi, sorunun çözülmesi adına yapılan çalışmaların etkinleştirilmesi gerektiği belirtildi. Ortaokul ara sınıflardan (6, 7 ve 8), imam hatip okullarına geçiş talebi bulunduğu anlatılarak şu tavsiyelerde bulunuldu: \”Bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığı çalışma yapmalıdır. Bir mahalde imam hatip ortaokulu veya lisesi için talep varsa, bu talep bakanlık tarafından karşılanmalıdır. Din eğitiminin doğuracağı personel ihtiyacı hususunda, Diyanet İşleri Başkanlığı\’nda görevli 13 bin ilahiyat mezunu personelden yararlanılabilir. Okul yılının uzamaması ve yabancı dil eğitiminin etkinleştirilmesi için, isteyen okulların yabancı dil ağırlıklı 5.ve 9. sınıf açması sağlanmalıdır. Velinin isteği doğrultusunda hafızlık eğitimi veya yabancı dil eğitimi gibi gerekçelerle kademeler arası geçişlerde bir yıl ara verme, tartışılmalıdır.\”
Okuldaki fiziki ortamların, çocukların gelişimsel özelliklerine, derslerin mahiyetine uygun şekilde ve kademeler göz önüne alınarak tasarlanması gerektiği ifade edildi. Çalıştay heyetinin diğer önerileri ise şöyle: \”Kapalı köy okulları, mümkün olduğunca aktif hale getirilmelidir. Bu çerçevede, en az 10 öğrenci yerine 5 öğrencisi olan köylerde de okul/sınıf açılabilmelidir. Öğrenciyi taşımak yerine, öğretmeni taşıyan bir sistem değerlendirmeye ve tartışmaya açılmalıdır.Seçmeli derslerin verimli bir şekilde uygulanabilmesi için, okul içerisinde derslerin mahiyetine uygun yeni mekanlar oluşturulmalıdır.Kademeler arası geçişler sonrası öğrencilerin (5. ve 9. sınıf) uyum sorunlarını azaltmak için, çalışmalar yapılmalıdır.Seçmeli dersler esnek ve kur sistemi olarak kurgulanmalıdır.Buna göre, öğrenciler hangi sınıfta olursa olsun, seçmeli derslere istediği zaman başlayabilmelidir.Kazanılmış yeterliliklerin belgelendirilmesi ve derslerden muafiyet sağlanmalıdır.İlk iki sınıf programları, özellikle ilk okuma ve yazma öğretimi çerçevesinde yeniden ele alınmalı ve programların daha etkin bir şekilde uygulanması için çalışmalar yapılmalıdır.İlköğretim okullarının kademelendirilmesiyle öğrencilerin ilk ve ortaokulları belirlenirken, öğrencilerin ikametleri ile okullar arasındaki mesafeler dikkate alınmalıdır.Yeni eğitim düzenlemesinin uygulama süreci ilgili kurumlar ve bağımsız kuruluşlar tarafından izlenmeli, bu konuda yapılacak araştırmalar desteklenmeli ve sistemin geliştirilmesi için öneriler yetkililerle paylaşılmalıdır.