TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Kırşehir AKP Milletvekili Abdullah Çalışkan, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak ve Milli Eğitim Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik Kırşehirli Dernekler Federasyonunca Swiss Otelde düzenlenen iftar programına katıldı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek iftar programında yaptığı konuşmada Ramazanın sıradan bir ay olmadığını dile getiren Çiçek, \’\’Ramazan ayı vesilesiyle dostluğumuzu kuvvetlendiriyoruz, birliğimizi, dirliğimizi kuvvetlendiriyoruz. Buna her geçen gün daha fazla ihtiyacımız var, kardeşliğimizi pekiştiriyoruz, insan olduğumuzu daha çok hatırlıyoruz. İnsan olarak da insana insanlara, insanlığımıza karşı da sorumluluğumuzu hatırlıyoruz\’\’ ifadesini kullandı.
Üzerinde yaşanılan coğrafyanın, ebedi vatanın birçok nimeti, güzellikleri ve özellikleri barındırmasına rağmen, aynı zamanda birçok belayı da çevresinde taşıdığını anlatan Çiçek, bu coğrafyada varlık sürdürmenin yolunun bir ve beraber olmaktan, birliği ve dirliği korumaktan geçtiğini söyledi.
Ramazan ayının da bu birliğin, kardeşliğin tesisinden çok önemli bir atmosfer ve iklim oluşturduğuna değinen Çiçek, şöyle devam etti:
\’\’Bu ramazan aylarında doya doya yaşamaya çalıştığımız huzuru, barışı, birliği, kardeşliği hep beraber bir ramazan atmosferi içinde bir yıl sürdürsek, yani bayramın ertesi günü tekrar eski halimize dönmesek de şu kardeşlik havasını bir yıl Türkiye\’de sürdürebilsek, Türkiye en az 25 yıl mesafe kazanır. Bu, bu kadar önemlidir. Türkiye\’nin en çok da buna ihtiyacı var. Elbetteki bir ülkenin, bir devletin birçok şeye ihtiyacı var ama bu coğrafyada en fazla ihtiyaç duyduğumuz şey huzurdur, barıştır, kardeşliktir. Bu, o kadar önemli olduğu içindir ki bütün şer odakları da birliğimizi bozmaya, dirliğimizi azdırmaya, kardeşliğimizi sulandırmaya, aramıza fitne sokmaya çalışıyor. Onun için diyorum ki ramazanla elde ettiğimiz bu güzellikleri bayram sonrasında bir yıl sürdürebilirsek, Türkiye bugün şikayet ettiği, konuştuğu birçok sorunu geri bırakacak, birçok sorunu aşmada çok önemli bir imkan elde etmiş olacak. Belki bu kadar da sorunları çözmede de bedel ödememiş olacağız. \’\’
Dünyanın en çok huzurunu kaçıran, en belalı 13 bölgeden 11\’nin Türkiye\’nin etrafında olduğuna dikkati çeken Çiçek, Türkiye\’nin doğusuna, batısına, kuzeyine, güneyine bakıldığında dünyanın gündeminde olan sorunların tamamının bu coğrafyada yer aldığını aktardı.
Bütün bu olumsuzluklara, birtakım eksikliklere ve şikayet edilen hususlara rağmen Türkiye\’nin bir barış ve huzur ülkesi olduğunu ifade eden Çiçek, \’\’Bizi yakından ilgilendiren, yakın çevremizde gerçekten çok önemli olaylar yaşanıyor. İslam dünyası, belki de tarihinin en kaotik ,en karmaşık, en üzücü, en yakıcı, vicdan paralayan olayları da arka arka yaşıyor. Türkiye bunlara bigane kalamaz biz sırtımıza dönsek bile orada yaşananlar bizi doğrudan etkiliyor\’\’ ifadesini kullandı.
Çiçek, Suriye\’de yaşanan iç savaşa değinerek, neredeyse artık Suriye diye bir devletin kalmadığını, medeniyet unsurları adına ne varsa bunların hepsinin berhava olduğunu vurguladı. Çiçek, \’\’5 milyona yakın Suriyeli önemli bir kısmı da Türkmen kardeşlerimiz, bunu da hatırlayayım, şimdi Ankara\’nın, İstanbul\’un, Antep\’in, Hatay\’ın , Maraş\’ın sokaklarında aç, bilaç sefil, perişan dolaşan ve yurtlarından kaçmak mecburiyetinde olan insanlar. Bunlara karşı bizim sorumluluğumuz var, sorumluğumuzu hatırlayamazsak insanlığımızı o derece unutmuşuz demektir\’\’ değerlendirmesinde bulundu.
Suriye meselesinin çözülmediğini, ne zaman çözüleceğini de bilenin olmadığını belirten Çiçek, şunları söyledi:
\’\’Çözmesi gerekenler dediler ki, \’kimyasal silah kullanmayın, birbirinizi nasıl öldürürseniz öldürün\’. Böylesine bir adiliği, 21\’inci yüzyılda böylesine insaf dışı, insanlık dışı bir uluslararası siyaseti de görüyoruz. Kimyasal silah kullanma, ister varil bombası kullan, ister konvansiyonel silah kullan nasıl öldürürsen, birbirini öldür. Herkes seyirci ama salonlarda nutuk çekmeye gelince çağımız insan hakları çağı, özgürlükler çağı, Nerede? Şam\’da mı Halep\’te mi Hama\’da mı Humus\’ta mı? Bu sorun henüz çözülmemişken 2003\’ten beri zaten bir kaosun içerisine girmiş olan Irak bir etnik ve mezhepsel çatışmanın, bir iç savaşın içine girdi. Şimdi Musul\’da, Telafer\’de Kerkük\’te ve başkaca yerlerde önemli bir kısmı yine Türkmen olan mağdur, mazlum insanlar hayatlarını kaybediyor. Yerlerinden yurtlarından oluyor, insanlar büyük acılar ızdıraplar içinde. Ama kimsenin umurunda değil, herkes bu acıların üzerinden sözüm ona enternasyonel güçler, uluslararası toplum, kendi politikasını, kendi süfli medeniyetini ve anlayışını sürdürmeye çalışıyor. Herkes seyirci, sadece beyanat vermenin ötesinde yapılan bir şey yok. Bunlar da acıları durdurmuyor\’\’
Birkaç günden beri de Filistin\’de çok vahşi bir insanlık dramının yaşandığını anlatan Çiçek, \’\’En temel hak, insan hakkıdır, en temel insan hakkı da hayat hakkıdır. Hayatın olmadığı yerde insanların hunharca katledildiği bir yerde, hangi özgürlüğe ihtiyaç var, hangi hakka ihtiyaç var. Ne uluslararası kuruluş ne de bu işleri çözmesi gerekenler en ufak bir şekilde kınamaktan bile imtina ediyorlar. Dolayısıyla yakın çevremizde bu kadar can yakıcı olaylar devam ederken, elbette ağız tadıyla bir ramazan idrak etmemiz gerekirken, maalesef ağzımızın tadı kaçtı ve kaçıyor\’\’ diye konuştu.
Bir insan, bir Müslüman olarak bu ızdırapların insanların vicdanlarında duyulması gerektiğini belirten Çiçek, ülkenin, milletin, devletin de kıymetini bilmek gerektiğini söyledi.
Çiçek, \’\’Onun içindir ki hemen hemen her namazımızda, özellikle ramazanda \’Allah devlete ve millete zeval vermesin\’ deriz. Bu, bizim edebi duamızdır. Çünkü devlet olmazsa ne hale gelir, bunu görüyoruz, işte Suriye\’nin hali, işte Irak\’ın hali…Devletimizin kıymetini bilelim, bu millete mensup olmanın kıymetini bilelim. Gelin el birliğiyle ülkemizin milletimizin huzuru ve beraberliği için kardeşliğimizi daha da pekiştirelim\’\’ değerlendirmesinde bulundu.
Sayıştay Başkanı Recai Akyel de insanları bir araya getiren, muhabbetlerini pekiştiren bu tür organizasyonların düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti die getirerek, dernek, vakıf, ve federasyonların çalışmalarının maddi ve manevi fedakarlık gerektirdiğini söyledi.
AK Parti Kırşehir milletvekili Abdullah Çalışkan da Kırşehir\’in daha iyi noktaya gelmesi için elbirliği ile güzel çalışmalar yapacaklarını belirtti.
Kırşehirli Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Hilmi Gökçınar ise 10 yıl önce 6 dernekle faaliyete başlayan, daha sonra bünyesindeki dernek sayısı 50\’ye çıkan federasyonun, 10\’uncu yılını kutladığını söyledi.
Gökçınar, sadece düğün ve ölüm haberlerini veren değil, kurumsal, proje üreten bir federasyon olarak hizmet verdiklerini söyledi.
İftar yemeğine Kamu İhale Kurumu (KİK) Başkanı Mahmut Gürses, eski İçişleri Bakanı ve AK Parti İstanbul milletvekili Abdülkadir Aksu, Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak, Kırşehirli iş adamları ve çok sayıda davetli de katıldı.